TEST15 Cumhuriyet Dönemi Romanı 1950-1980/Dünya Edebiyatında Roman-1 Meb 11. Sınıf türk dili ve edebiyatı kazanım testleri ve cevapları ile türk dili ve edebiyatı kazanım testleri cevap anahtarı odsgm kurslar pdf indirme kategorisi sitesi. Soruları pdf olarak indirmek için aşağıda yer alan pdf indir butonunu kullanabilirsiniz. CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI (1923- . ) 1923 yılı yeni Türkiye’nin kuruluşudur. Aydınlarımız, devlet adamlarımız ve yazarlarımız artık tarihimizde artık yeni bir dönemin başlatılması gerektiğine inanmışlar. Bu yüzden de 1923’te başlayan bu yeni oluşum edebiyatımızı da etkilemiştir. Cumhuriyet dönemi CumhuriyetDönemi’nde Roman (1923-1950) » 1923-1950 yılları arasında sanatçılar eserlerinde ele aldıkları konuları günlük yaşamdan alarak gözlemci-gerçekçi bir şekilde toplum sorunlarını detaya inmeden işlemiştir. » Cumhuriyet’in ilan edildiği ilk yıllarda sanatçıların büyük bir çoğunluğu toplumsal konulara 1960-1980 Cumhuriyet Dönemi Romanı » 1980-1990 Cumhuriyet Dönemi Romanı. Ayrıca bakınız ⇒ Çağdaş Türk Romanı ve Özellikleri. Giriş ve Özet: Cumhuriyet dönemi yazarları hemen hemen 1940’lı yıllarda yetişmeye başladıkları için 1923-1940 arasında daha önceki yıllardan bu yıllara geçen yazarları görüyoruz. CumhuriyetDönemi Edebiyatı Online Test-11. Sponsorlu Bağlantılar. Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı Online Test-11. Bu testte toplam 18 soru vardır. www.edebiyatogretmeni.org olarak sınavda başarılar dileriz. EDEBÎMAKALE. SOHBET VE FIKRANIN ÖZELLİKLERİ. SOHBET, AHMET RASİM. SOHBET, ŞEVKET RADO. FIKRA. CUMHURİYET DÖNEMİ ROMANI (1923-1950) 1. CUMHURİYET DÖNEMİ ROMANI (1923-1950) 2. CUMHURİYET DÖNEMİ ROMANI (1950-1980) 1. CUMHURİYET DÖNEMİ ROMANI (1950-1980) 2. bdloQS1. 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Meb Sayfa 176, 177, 178, 183, 184 Cumhuriyet Döneminde Roman 1950-1980 Metni Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından HAZIRLIK11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 176 Cevapları1. Murtaza adlı metinde başkahraman Murtaza’nın kime benzetildiğini sebebiyle Murtaza mahallenin hâkimine benzetilmiştir. Çünkü mahallelinin her işine hatta özel hayatına bile karışmaktadır. Gece yarısından sonra pencerede ışık görse çat kapı, neden bu saate kadar yatmayıp hâlâ oturduğumuzu sorar. Mahalleliyi yatmaya Metnin olay örgüsünü aşağıdaki tabloya Gece bekçiliği görevi yapan Murtaza’nın, yaşadığı çevre şartları ve insanlarla uyumsuzluk – Gece bekçiliği görevindeki aşırı ve gülünç tavırları ile dikkat çeken Murtaza’nın çevresindeki insanlarla ve ailesiyle çatışma içinde olmasıIII. Bölüm– Murtaza’nın tavırlarından bıkan işçilerin fabrikada, “Murtaza istifa!” sözleriyle isyan çıkarması; Fen müdürünün olayları bastırarak Murtaza’yı koruması11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 177 Cevapları3. Murtaza’nın “Demedim hiçbir zaman, vazife bir sırasında evladım, ciğerparem sözüyle hangi değeri bütün değerlerden üstün tuttuğunu Vazife aşkını sorumluluk bilincini verilmiş olan emaneti her şeyden üstün tutarak koruyacağını anlarız. 4. Sanat anlayışını “Ben tanıdığım insanları yazdım” sözüyle ifade eden Orhan Kemal, Adana’da bir banka şubesinde gözlemlediği bekçiden esinlenerek Murtaza adlı romanını bilgiden hareketle Murtaza romanını yazar-eser ilişkisi bakımından Orhan Kemal kendi çevresinde gördüğü tanıdığı tipleri romanlarında işlemektedir. Murtaza da bu görüş doğrultusunda Orhan Kemal’in öznel değerler ile sınırlarını çizdiği doğrulara kayıtsız şartsız bağlılığın simgesi olan bir bireyin, yaşadığı çatışmaların ve ruhsal parçalanışın trajikomik Metnin temasını Vazife aşkı ve insanların düzenlerine yapılan müdahalenin hoş Metinle ilgili eleştiri ve beğeninizi nedenleriyle ifade Metni beğendim. Çünkü konu güzel işlenmiş dikkat çekici bir konu seçilmiş. Diyaloglar gayet başarılı. Beğenmediğim kısım son kısım oldu. Çünkü öz kızını bile dövecek kadar ileriye gidilmemeliydi. 7. Metinde toplumcu gerçekçilik akımının özelliklerini tespit Halkın işçilerin sorunları anlatılmıştır. Toplumun gerçekliği olduğu gibi toplumun diliyle toplum içindeki sıradan insanlar kahraman olarak kullanılarak işlenmiştir. a. Murtaza adlı metindeki kişileri Fiziksel ve ruhsal kimliğinin birbirini bütünlediği Murtaza, trajikomik bir öykünün baş kişisidir. Romanda yan karakterlerin başında Murtaza’nın dayısı Kolağası Vehit Hasan Bey gelir. Fabrikanın Fen Müdürü de yan karakterlerdendir. Maddi varlığa sahip, işçilerin dünyasına uzak olan Fen Müdürü, emrinde çalışanları sömürür, Metnin başkişisi Murtaza’nın kişilik özelliklerini tespit ederek söz konusu kahramanın tip mi yoksa karakter mi olduğunu Murtaza karakterdir. Çünkü roman onun etrafında şekillenir. Onun varlığı, raslantısal ve sıradan bir oluşum süreci ile karşımıza çıkmaz. Bizzat tanımadığı/ görmediği dayısı Kolağası Vehit Hasan Bey’in kahramanlık/ fedakarlık öyküleri ile büyür. Düşmanını üzerine korkusuz ve tedbirsiz bir şekilde tek başına saldıran dayısını örnek alan Murtaza, doğruluk ve dürüstlükten taviz vermeyen sabit fikirli bir kişi olarak yetişir. Onun geçmişini de geleceğini de bugününü de belirleyen bütün ayrıntılarda bu tek yönlü bakışının etkisi vardır. Sosyal düzen içerisinde bu keskin tavrıyla o, aykırı ve farklı bir tip haline Murtaza adlı metinde kullanılan anlatım tekniklerini gösteren bir tablo Murtaza metninde öyküleyici ve betimleyici anlatım teknikleri öne çıkar. Özellikle Murtaza’nın tanıtıldığı ve fabrikadaki işleyişin aktarıldığı kısımlarda betimleme fazlasıyla kullanılmıştır. b. Bu anlatım tekniklerinin metne katkısını Bu teknikler metni güçlendirmiştir. Metne derinlik kazandırmış okurun metnin içine daha fazla girebilmesine olanak sağlamıştır. 11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 178 Cevapları1. İnsanın yaşadığı toplumla, o toplumun değerleri ve yaşam biçimiyle uyuşamamasının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini Bazı insanlar kendilerini toplumdan soyutlarlar. Toplumda yaşanılan hiç bir şeyle ilgilenmez toplumdan uzak bir yaşamı tercih ederler. Bu insanların amacı günü kurtarmak düne, bugüne ve geleceğe karşı kaygısız ve kayıtsız bencilce yaşamaktır. Bazen de tersi bir durum söz konusu olur. Toplum için bir şeyler yapmaya çalışan bir insanı toplum anlayamaz. Toplum hor görür. Her iki durumda da bir doku uyumsuzluğu oluşur sonucunda da mutsuzluk ve huzursuzluk görülür. 2. Edebî eserleri okumanın, kişiliğin şekillenmesinde ne gibi etkileri olabileceğini İnsanlar okuma serüveni içinde, okuma zevkini temellendirmek için mutlaka klasikleri okumalıdır. Edebi eserler insan zihnini kuvvetlendirir, insana huzur verir. Edebi olarak yüksek kalitedeki eserler insanları yeni ufuklara taşır. Yeni hayatlar yeni mekanlar tanımasını sağlar. 11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 183 Cevapları1. Tutunamayanlar adlı metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini Kısa cümleler, kelimelere farklı anlamlar verme, yerel ifadeler kullanma, gerçekçi tasvirlerde bulunma2. Metinde olay akışını yönlendiren temel çatışmayı Aydın toplum arasındaki anlaşılmazlık ve toplumun aydınları anlayamaması olarak Turgut’un ruh hâlinde meydana gelen değişimi metinden hareketle öncelikleri para kazanmak ve rahat bir yaşam sürmek olan Turgut, Selim’in ölümünden sonra onun kişiliği ve hayata bakışı üzerinden kendini ve yaşamını sorgulamaya Selim’in arkadaşı Burhan’la karşılaştığında Turgut’un neler hissettiğini ve düşündüğünü Turgut Selim’in arkadaşlarını kendisine tanıştırmaktan çekinmesinden dolayu Burhan’a ön yargı ile yaklaşmıştır. Burhan’ ı zor duruma sokabilecek yorumlarda bulunmuş o kendisinden gizlenen kişinin kantinci çıkması karşısında şaşırmıştır. 5. Metindeki açık ve örtük iletileri ileti Turgut Özben adlı kahramanının intihar ettiği söylenen arkadaşı Selim Işık’ın hayatını ve ölüm nedenini çözmeye ve onu anlamaya çalışması Örtük ileti Roman hangi düşünceye tutunmaya çalışırsa onun anlamsızlığının farkına varan bir aydınının kendisiyle girdiği acımasız savaşı kaybederek intihara sürüklenişini anlatmaktadıra. Tutunamayanlar adlı metindeki kahramanların olay akışını etkileyen özelliklerini Genç bir Mühendis olan Turgut Özben yakın arkadaşı Selim Işık’ın kendini bir tabancayla vurarak intihar ettiğini gazetelerden öğrenir ve arkadaşının ölümünden çok etkilenir. İntiharın sebeplerini merak ederek konuyu araştırmaya başlar. Bu konuyu Selim’in arkadaşları olan Metin ve Esat’la görüşür. Turgut Selim’in arkadaşlarıyla tanıştıkça Selim’in farklı yönlerini de öğrenmeye başlar. Bu araştırmalar sonucunda Turgut Selim Işık’ın tüm yönlerini öğrenmeye kişiliğini tanımaya başlayacaktır. Selim’in birçok arkadaşına ulaşır. Her arkadaşı Selim’in bilmediği bir yönünü kendisine arkadaşı Metin, Turgut Özben’e şunları anlatır Metin’in Zeliha adlı bir kızla ilişkisi vardır. Selim, Metin ile o kızın ilişkisini onaylamamaktadır. Bunun üzerine Metin o kız ile ilişkisini bitirir. Fakat Metin kızı bırakınca, bu kez Selim o kıza âşık olmuş o kız ile ilişki içerisine girmeye başlamıştır. Bunun üzerine Metin bunun üzerine yeniden kıza yanaşır. Kız ise bir süre sonra onlardan ayrılır, başkasıyla yandan Selim’in arkadaşları ile konuşurken bir yandan da Selim’in annesinin yanına gidip gelemeye başlar, Selim’in odasına girip çıkarak onun notlarını, adreslerini ve kitaplarını incelemeye başlar. Turgut arkadaşı Selim’i yeniden keşfetmek için girişimlere başlar ama bu girişimler aslında kendisini de tanıma fırsatı verecek, Selim’in hayatına girmiş kişilerle görüşürken kendi iç sesi devamlı Selim’le konuşacaktır. Turgut’un iç sesi olan Olric, ona kendisini de anlatacaktır. Bu yoldan giden Turgut, Selim ile ne kadar çok ortak yanlarının olduğunu da keşfederken onun bunalımlarının kendisinde de olduğunu, hatta kendisinin de bir Selim olduğunu fark Kişileri tip ya da karakter özellikleriyle açıklayan bir tablo Işık Tutunamayanlar kitabının baş kahramanı. 28 yaşında bütün tutunamayanları öksüz bırakıp gitmiş selim ışık, anlatmadan anlaşılmaya aşık. Romanın en önemli kahramanı olmasının yanında geride bıraktığı mektuplarla da okura ipuçları Özben Genç bir Mühendistir. Yakın arkadaşı Selim Işık’ın kendini bir tabancayla vurarak intihar ettiğini gazetelerden öğrenir ve arkadaşının ölümünden çok Selim’in kantinci Turgut’un Tutunamayanlar adlı metindeki anlatıcıyı ve bakış açısını belirleyerek metinden Anlatıcı yazarın kendisidir. Bazen kahramanın ağzından da anlatılan kısımlar vardır. Bakış açısı hakim bakış açısıdır. Anlatıcı her şeyi bilir. b. Metindeki anlatıcı ve bakış açısının çeşitliliğinin metne katkısını Bu teknikler metni güçlendirmiştir. Metne derinlik kazandırmış okurun metnin içine daha fazla girebilmesine olanak sağlamıştır. 11. Sınıf Meb Türk Dili ve Edebiyatı Sayfa 184 CevaplarıAşağıdaki görsellerden hareketle denizin insan yaşamındaki yeri ile ilgili görüşlerinizi Günümüzde ise her insanın hayalinde bir parça yer eden deniz kenarına yerleşsem düşüncesi denizin insana huzur veren daha doğrusu duyun insanı dinginleştiren ve sakinleştiren yapısının her insan üzerinde eşit oranlarda olmasa da etkili olduğunu görmekteyiz. Suyun yapısında canlılık olduğunu kanıtlar verileri sunmuş ve aslında deniz veya göl fark etmez bu canlı yapının biz insan türü tarafından benimsenmesini anlamlı hale SINIF MEB YAYINLARI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS KİTABI CEVAPLARI Süper Soru Türk Dili ve Edebiyatı Türk Dili ve Edebiyatı dersi Cumhuriyet Dönemi Romanı 1923-1950 konusu ile ilgili hazırlanmış olan 21 soruluk kazanımlara uygun test sorularını online olarak çözebilir ve bu konudaki bilginizi test edebilirsiniz. Soru Sayısı 21 Çözülme Sayısı 57,159 Cumhuriyet Dönemi Romanı 1923-1950 Sınıf Ders Türk Dili ve Edebiyatı Başlık Cumhuriyet Dönemi Romanı 1923-1950 Çözülme Sayısı 57,159 Test içerisinde 21 adet soru bulunmaktadır. Yorumlar SINIF11. SINIFDERSTürk Dili ve EdebiyatıTESTİN KONUSUCumhuriyet Dönemi Romanı 1950-1980 / Dünya Edebiyatında Roman – 2TESTİN ADICumhuriyet Dönemi Romanı 1950-1980 / Dünya Edebiyatında Roman – 2SORU SAYISI8EĞİTİM DÖNEMİ2019 – 2020 EĞİTİM DÖNEMİ Cumhuriyet Dönemi Romanı 1950-1980 / Dünya Edebiyatında Roman – 2 Kazanım Testi [2019 – 2020] 1 Aşağıdakilerin hangisinde farklı bir bakış açısı kullanılmıştır? A Kara Bayram’ın babadan kalma evi köy içine bakıyordu. İki katlıydı. Altı ahır, samanlık, koyun damı… Üstü iki oda bir “hayat”tı. Odalardan birinde oturur, yer içer, yatarlardı. Birine de taktuk korlardı. B Bir koku var bu Haceli’de, bir koku. Ağzıma burnuma çaput tıkmışlar gibi bunalıyorum. Boğulacak gibi oluyorum. Mapuslar gibiyim. Daracık demir sandıkta kapalıyım. Havamı kesmişler boğuluyorum C Irgatbaşı Pehlivan Ali’yi kırma makinesine vermişti. Dolu çuvalıyla dayanan işçiden aldığı çuvalı makinenin dört köşe ağzından boşaltıp boş çuvalı geri verirken yeni bir dolu çuval dayanıyordu önüne. D Güneş iyice yükselmiş, ovaya terleten, enseleri, çıplak kolları, bacakları ısıran esintisiz, bir sarı sıcak yayılmıştı. Çiğ güneş altında, uzaklardaki dallar titreşiyor, bulutsuz gökten tek kuş geçmiyordu. E Üniversitede ders çalışırken de Selim, arkadaşlarına böyle takılırdı. Kim çıkarmıştı bu sözü? Kenan çıkarmıştı. Yüksek matematikten haziranda geçince Selim’le bir olup etüt odasında çalışan Turgut’un başucundan ayrılmamışlardı. CEVAPB 2 Ana, güm güm gümüleyen konağın saltanatına dalmıştı. Yıllar önceki pırıl pırıl bir konak canlanmıştı kafasında. Bu konak, Adana’nın ünlü zenginlerinden birinin konağıydı. Ağızları sıra sıra altın dişli ağaların pırıl pırıl faytonlarla gelip gittiği; kurban bayramlarında yan yana devrilen besili koçların kesilip etlerinin fakir fukaraya dağıtıldığı; zaman zaman pencerelerinde masal yüzlü, güneş görmemiş tazelerin hayal gibi görünüp kaybolduğu bir konaktı. Ama değil böyle bir konağa gelin gelmek, böyle bir konağın kapısından olsun girememişti ama kim ne bilecekti? Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Toplumsal bir çatışma ve bu çatışmanın insan üzerindeki etkileri yansıtılmıştır. B Geriye dönüş tekniğiyle anlatıma hareketlilik kazandırılmıştır. C Yazıldığı dönemin gerçekliğini yansıtan ayrıntılara yer verilmiştir. D Kahramanın duygu ve düşüncelerine hâkim bir anlatıcı söz konusudur. E Geleneksel anlatımın dışına çıkılmış, alegorik anlatımdan yararlanılmıştır. CEVAPE 3 Köylülerin ekonomik ve sosyal sorunlarından bahseden, köy konusuna odaklanan yazarların başında Abbas Sayar gelir. Sayar’ın romanları konularıyla Orta Anadolu’daki yaşantıya uzanır. Dil özellikleriyle de yöresel deyimleri, atasözlerini ve farklı ağız özelliklerini yansıtır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi, Abbas Sayar’ın eserlerinden alınmamıştır? A Muhtar’ın yaptıkları, mayısın üçüncü haftasına dek köyde herkesin ağzına sakız oldu. Herkes kendi keyfince çiğneyip durdu. B Kazandığın paraları çarçur etmez, ağama yollarsan ilk ayak şu gideceklerden birisinin sulu tarlasını alırız. Paranın ardını beslesen bir traktöre yazılırız. C Tüccar, İstanbul’da zeytinyağını bekletiyor, beklettiği için de para kazanıyordu. Tütüne gelince tüccardan önce hükûmetti tütünün alıcısı. Sonra tütün bekletilebilen bir mal değildi zeytinyağı gibi. D Cıncık boncuk satıcısı değilsiniz ya! Beşlik malı çaresiz üçe veren köylü takımısınız. Kanadınızın ucu gökte de olsa gelip sizi bulurlar, tüyünüzün bir yanını yolup sıvışırlar. E Ertesi sabah Hıdır Emmi ahıra daldı. Kendi hayvanlarına göz atmadan Kısrak’ın yanına geldi. At yine yatıyordu. Elindeki idare lambasını başına yaklaştırdı. Yüzünü aydınlattı. CEVAPC 4 Gidip ona sarılsa, başını göğsüne dayasa eskiden teyzesinin kucağındayken duyduğu kokuyu gene koklayacağını sanıyordu… “Şuraya otur.” dedi. Sedire oturttu. Başını onun kucağına koyup uzandı. Eski evde teyzesinin kucağına hep böyle yatardı. Kulağının değdiği karından yavaş, süreksiz bir gurultu duydu. Aldırmadı, teyzesinin de karnı guruldar mıydı? Bilmiyordu. Gözlerini yumdu. Burun kanatlarını gerip birkaç kere yokladı. Belki eski kokuları yeniden duymak olanaksızdı… “Saçlarımı okşasana.” dedi. Başı kucağındayken teyzesi kaşıya çeke saçlarını okşardı. Böylesi değildi. Dalgın bir elin yavaştan gezintisiydi bu. Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Bilinç akışı tekniğinden faydalanılan modernist bir eserden alıntıdır. B Çağdaş toplumun ortaya çıkardığı sevgisizlik ve arayış kahramanda görülmektedir. C Anlatımda geriye dönüşlerden ve iç konuşmalardan faydalanılmıştır. D Toplumun yalnızlaştırdığı bireyin sıkıntıları anlatılmıştır. E Ayrıntılı bir mekân tasviri yapılırken mekânın kahraman üzerindeki etkileri belirtilmiştir. CEVAPE 5 I. Harman yerine gelince öküzler şose üzerindeki pınara saptılar. Oluktan taşan su, ince bir çizgi hâlinde aşağı kayıyor, güneş ışığı da pırıl pırıl parlıyordu. Lüleden akan su boşalmıştı. İbrahim bu kez de acısını çeşmeden çıkardı. “Akmam diyesice!” dedi. Hiç lüzumun olmayınca kiraz dere gibi çağlaman tutar. Yazın da abıhayat kesilirsin başımıza. II. Sonra birden dere kıyısında oturan kocasına doğru hırslı adımlarla yürüdü. Yaklaştı. “Bana bak herif, bana bak!” dedi. “Şu tarlanın bir kıymığını Çelo göbeli alsın, kapında yularlı öküz olsam ipi kırarım.” Aynı yazarın eserlerinden alınan bu parçalardan hareketle yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A Köy hayatını ve köylüyü anlattığına B Konuşma dilinden yararlandığına C Halkı eğitmek amacıyla yazdığına D Gözlemci bakış açısı kullandığına E Benzetmelere başvurduğuna CEVAPC 6 Birden her şey aydınlandı kafamda. Bazılarını kuşkulandıran, bazılarının alaya almalarına sebep olan o yabaniliğin, o tuhaflığın sebebini; onun bir hayal adamı; yalnızlığı, suskunluğu seven bir insan oluşunun sebebini şimdi çok iyi anlıyordum. Akşam vakitlerini niçin Nöbet Tepesi’nde geçirdiğini, bütün gece çay kenarında niçin yapayalnız durduğunu, başkalarının işitemediği seslere niçin hep kulak kabarttığını, bazen birdenbire gözlerinin niçin parladığını anlıyordum şimdi Danyar âşıktı. Denizler kadar derindi onun aşkı. Bu aşkını içinde saklıyor ve türkülerde duyup yaşıyordu. İlgisiz bir insan, âşık olmayan bir insan, sesi ne kadar güzel olursa olsun böyle şarkı, böyle türkü söyleyemez. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Aşkın kahramanın üzerinde bıraktığı etkiden söz edilmiştir B Anlatıcı olay örgüsüne dâhil olan kahramanlardan biridir. C Metnin teması tüm devirlerde karşılaşılabilecek bir temadır D Anlatıcı zaman zaman kendi yorumlarını da dile getirmiştir. E Anlatımın kapalı ve sanatlı oluşu yazarın üslup kaygısı taşıdığını göstermektedir. CEVAPE 7 Kedinin yalayışını dinledi. Jambonlu yumurta, istemez. Bu sıcaklarda iyi yumurta hak getire. Şöyle temiz güzel bir su içeyim. Perşembe Buckley’den koyun böbreği de alınmaz bugün. Tereyağında pişirirdim, karabiberli falan. Çayın suyu kaynayadursun. Kedinin yalayışları yavaşladı, fincan tabağını tertemiz yapmış. Dilleri niçin sert olur öyle? Daha iyi yalayabilsin, tüm girintilerini kabın. Yiyebileceği bir şey? Çevresine bakındı. Yok. Bu parçada kullanılan anlatım tekniği aşağıdakilerden hangisidir? A Bilinç Akışı B Gösterme C Diyalog D İç Çözümleme E Geriye Dönüş CEVAPA 8 Anayurt Oteli yazarın 1973 yılında yayımlanan ikinci romanıdır. Aylak Adam gibi aynı yapı ve teknikle kaleme alınmıştır. Roman, Manisa’nın Anavatan Oteli ve onun kâtibinden esinlenerek yazılmıştır. Romanda olaylar, kahraman Zebercet’in ruh dünyası ve psikolojisi üzerine kurulmuştur. Başından geçenler yine onun bilinçaltından istifade edilerek anlatılır. Zebercet, terk edilmeye ve reddedilmeye karşı aşırı duyarlı, içine kapanık bir kişiliğe sahiptir Bu parçada sözü edilen eserin yazarı aşağıdakilerden hangisidir? A Oğuz Atay B Yusuf Atılgan C Abbas Sayar D Yaşar Kemal E Kemal Bilbaşar CEVAPB

cumhuriyet dönemi roman 11 sınıf