IRCl. Tüm uyku bozukluklarına teşhis ve tedavi imkanı sağlayan bir merkezdir. Prof Dr. Ali Kemal Erdemoğlu uyku merkezinde uzun süreli uyanıklık ve uyku video EEG monitorizasyonu, uykuda solunum bozukluklarının teşhis ve tedavisine ilişkin polisomnografik kayıtlamalar yapılmaktadır. Uyku Apnesi-Uykuda nefes durması Horlama Uyku terörü Uykusuzluk Uykuya dalamama şikayetleri Uykuyu sürdürememe uykuda yürüme sorunu olan Uykuda periyodik huzursuz bacak hareketleri Rüyada davranış bozukluğu Uykuda yeme davranışı Aşırı uyuma gibi uyku şikayetleri olanlar bu merkezden yardım alabilir. Uyku tetkikleri Tüm gece uyku tetkiki Cpap titrasyonu Gündüz uyku testleri Merkezde uykuda nefes durması Uyku apne hastalığı başta olmak üzere aşırı uyku ve uykusuzluk yapabilen diğer uyku bozukluklarının tanı ve tedavisini Kulak Burun Boğaz, Nöroloji ve Psikiyatri Klinikleri ile uyum içinde yapılabilmektedir. Sağlıklı bir beden, beslenme kadar dinlenmeyi de hak ediyor. Bu anlamda “uyku” sağlıklı yaşamın en önemli unsurlarından birini oluşturuyor. Çeşitli nedenlere bağlı olarak yeterli uykuyu alamayan kişinin günlük yaşam kalitesi düşüyor. Bu durum iş verimine de olumsuz yansıyor. Sağlıklı ve mutlu bir hayat sürebilmek için, düzenli uyku, hayatın yadsınamaz bir gerçeği sayılıyor. Bunu bozan unsurlar da önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Ankara Koru Hastanesi Uyku Bozuklukları ve Horlama Tedavi Merkezi’nde, uyku bozukluklarının nedenleri saptanarak tedavisi sağlanıyor. Multidisipliner yaklaşım ile Kbb, Göğüs, Dahiliye, Endokrinoloji, Üroloji disiplinler ile ortak çalışmaktadır Bu alanda Prof Dr. Ali Kemal Erdemoğlu ve deneyimli yardımcı personelimiz, modern teknolojik donanımı ile hizmet veriyorlar. Uyku Laboratuvarı Uyku laboratuvarı birimimizde bulunan uyku odasında, uyku bozukluğu yaşayan hastamız öncelikle normal uykuya alınır ve dijital sistemle kayıtlar elde edilir. Dijital sistem içerisine elektrotlar yerleştirilir. Elde edilen kayıtlara göre gerekli olan tetkikler ve incelemeler gerçekleştirilir. Hastanın kayıt incelemesi uykudan sonra da devam eder. Bu kayıtlar uzman hekimlerimiz tarafından değerlendirilir. Değerlendirme sonucunda kesin tanı konur. Uyku laboratuvarı bölümümüzün özel donanımı sayesinde belirlenen kesin tanıya göre uygulanacak olan tedavi yöntemine karar kılınır. Uyku Apnesi Uyku laboratuvarı birimimizde, uzman hekimlerimiz, şikayetler ve yaşadığı sorunlar hakkında kişi ve yakınları ile konuşarak gerekli tetkikleri, incelemeyi ve muayenesini yapar. Obstrüktif uyku apnesinin tanısında kesin teşhis ve tanı için polisomnografik tetkik yapılmaktadır. Bu tetkik, tüm gece boyunca hastanın uykusu sırasındaki beyin aktiviteleri, kalp ritmi, solunum, horlama, bacak hareketleri, yatış pozisyonu gibi birçok farklı fonksiyonun kaydedilmesiyle yapılmaktadır. Uyku apnesi, uyku düzenini bozan ve uyku esnasında solunumun anlık olarak duraklaması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Sinir sistemi yada solun yollarının tıkanıklığı gibi nedenlerle oluşmaktadır. Solunumun azalması ve durması birlikte değerlendirilir. Uyku apnesinin yol açtığı semptomlar; yüksek tansiyon, yorgunluk, horlama, aşırı sinirlilik hali, depresyon, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, sabah baş ağrısı, obezite, uykuda terleme, sık idrara çıkma, mide yanması şeklinde olmaktadır. Uyku laboratuvar çalışmaları sonucu, uyku apnesi tanısı konulduktan sonra sorunun şiddetine ve nedenine göre tedavi yöntemi seçilir. Öncelikle düzeltilecek yapısal bozukluklara cerrahi olarak müdahale edilir. Aynı şekilde akciğer hastalığının tedavi edilmesiyle birlikte, uyku apne sendromunun tedavi sürecini belirlemekte yardımcı olur. Gece Terörü Gece terörü yada uyku terörü hastalığı ise uykuya dalma aşamasında, uyku anında, uykunun çeşitli evrelerinde ve uyanırken ortaya çıkan ani anormal davranış ve algılar bütünüdür. Bu hastalıkta, hasta ani şekilde uykudan uyanıp belirsiz ve korkmuş ve bilinçsiz bir şekilde ani çığlıklar atabilir. Bağırma, korku, hızlı nefes alıp verme, terleme ortaya çıkar. İstemsiz ve bilinçsiz kas hareket atakları gözlemlenir. Farklı şiddetlerde olabilmektedir. Hastalığın tedavisinde nöroloji ve psikiyatri bölümleriyle birlikte çalışılarak tedavi yöntemleri belirlenir. Narkolepsi Narkolepsi adı verilen ve gündüz aşırı uykululuk hali ile ortaya çıkan bazı hastalıklar da uyku bozuklukları içinde yer almakta olup uyku laboratuvarı bölümünde tanısı konmaktadır. Uykularını tam anlamıyla randımanlı alamayan kişilerin gündüz normal günlük aktivitelerini yerine getirirken aniden aşırı uykusu gelebilir ve kendini sürekli yorgun hisseder. Belki televizyon izlerken, kitap okurken yada araba sürerken aniden uykuya dayanamayacak hale gelebilir. Aşırı uyku hali kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkilediği için aynı zamanda konsantrasyonunu bozduğundan dolayı, neden kaynaklandığı tespit edilmeli ve uygun tedaviye başlanmalıdır. Huzursuz Bacak Sendromu Uyku sırasında, uykuya dalarken yada uyanırken bacaklarda tarifi pek mümkün olmayan rahatsızlık durumu şeklinde kendini gösteren huzursuz bacak sendromu tanısının koyulması önemlidir. Bacaklarda kaşıntı, bacaların içinden gelen bir ürperti, karıncalanma yada yanma gibi semptomlarla anlatılmaya çalışılsa da tam olarak tarif edilemez. Sürekli olarak bacağını hareket ettirme isteği oluşur. Uyku laboratuvarı bölümümüzde yapılacak olan detaylı bir muayene ile hastalığın neden kaynaklandığının tespiti gerekir. Belirlenen bulguya göre uygun tedavi yöntemleri uygulanır. Uyku Tetkik Yöntemleri Uyku laboratuvarı bölümümüzde uyku tetkiki yapılarak, hasta gece uyurken ''polisomnografi ''yöntemiyle vücudundaki tüm sistemlerin kaydı yapılır. Hasta özel olarak tasarlanmış uyku odasında gece uyutulur. Yerleştirilen özel sensörler aracılığıyla kayıtlar alınır, değerlendirilir ve uygun tanı belirlenir. Cpap titrasyonu, matematiksel yöntemlerle uyku apnesini basınç titrasyonunun belirlenmesi yoluyla tedavi yöntemidir. Cpap titrasyonu sırasında santral uyku apnesi tedavi edilerek, santral şekilde ortaya çıkan apneler yok edilir. Cpap yöntemi yani sürekli pozitif basınçlı hava yöntemi, uyku apnesi tedavisinde başarılı bir yöntem olarak uygulanmaktadır. Gündüz yapılan uyku testleri ise özellikle gündüzleri uyku problemi yaşayan, günlük normal aktiviteleri yaparken aşırı uyku hali yaşayan hastalara yapılmaktadır. Gündüz testi yapılarak aşırı uyku haline yol açan nedenlerin saptanması yapılır. Böylece narkolepsi yada idyopatik hipersomni hastalığının olup olmadığı belirlenmektedir. Özellikle gece testi yapılıp, test sonuçlarında, hastada gündüz aşırı uyku halinde olmasını gerektiren herhangi bir bulgu bulunamazsa o zaman gündüz uyku testi yoluna başvurulur. Bu uyku testi çoklu bir testi kapsamaktadır. Bu testler ile hastanın uykuya dalma anı, uykuya dalma süresi, uyku sırasındaki evreler ve uyku sırasında REM evresini tamamlayıp tamamlamadığı gibi tespitler uyku laboratuvarı bölümümüzde yapılarak uygun tanı elde edilir. Horlama üst solunum yolunda hava pasajında oluşan türbülans nedeniyle oluşan sestir. Erişkinlerin yaklaşık %40 ın da zaman zaman , %25’inde ise sürekli görülür. Uykuda solunum durmasıuyku apnesi uykuda nefesin 10 saniyeden uzun durması veya az alınması, buna bağlı kan oksijen seviyesinin düşmesi anlamına gelir. Uyku apnesi basit horlamadan farklı olarak oldukça ciddi bir yetmezliği,yüksek tansiyon, felç, beyin kanaması, ani gece ölümleri gibi pek çok hastalığa neden kalitesinde düşmeye bağlı olarak ise gündüz uykululuk ve konsantrasyon bozukluğu yaparak trafik, iş ve ev kazalarına neden olabilmekte ve bireylerin iş ve okul başarısını olumsuz etkileyebilmektedir. Geçici horlama ;aşırı yorgunluk,üst solunum yolu enfeksiyonu ,alkol alımı sonrasında görülebilir,sürekli horlama nedenleri arasında ise burun kemiği eğriliği,burun tıkanıklığı yapan büyümüş burun etleri konka ve polipleri,yumuşak damağın sarkık olması,uzun küçük dil,aşırı kilo sayılabilir. Uyku apnesi ve basit horlama polisomnografiuyku testi ile birbirinden ayrılıp tedavisi planlanmalıdır. Basit horlama da kilo verilmesi, spor yapılması, alkol ve sakinleştirici ilaç alınmaması, uykudan 2 saat önce ağır yemek yenmemesi, aşırı yorgunluktan sakınılması, sırt üstü değil yan yatılması belli başlı önlemler arasında olabilir. Uyku apnesinde ise hastanın hayat kalitesi ciddi anlamda düşmüştür,basit horlama için sayılan önlemlerle bile hasta yorgun uyanır,gün içinde uykululuk hali sözkonusudur,konsantrasyon güçlüğü bu şikayetlerle uyku merkezine testi öncesi Polisomnografi hasta KBB hekimi tarafından değerlendirilip,burun,geniz bölgesi,yumuşak damak ,küçük dil,dil kökü değerlendirilmelidir. Bütün bu muayenelerin sonucunda üst hava yolunda tıkanıklığı olup olmadığı hasta uyku testine yönlendirilir,bu test uyku apnesi teşhisi için altın standarttır. Hastanede yatarak hastanın beyin dalgalarından, kan oksijen seviyesi ,hastanın pozisyonu hepsi bir bütün olarak veriler sonucunda hastaya uykuda ne kadar solunum durduğuna dair sayısal bir değerle hastanın apne seviyesi belirlenir TEDAVİ Hastanın uyku testi sonucuna göre hasta bir ekipuyku konseyi tarfından değerlendirilir,apne seviyesi ve hastalığının ciddiyeti belirlenerek,cerrahi müdahale veya pozitif basınçlı maske uygulaması CPAP önerilebilir. Uygulanan cerrahiler arasında;burun eğriliği düzeltilmesiseptoplasti,bademciklerin alınmasıtonsillektomi ve yumuşak damağa ve baazı durumlarda ise dil köküne damağa yapılan uygulamalar arasında anterior palatoplastiAPP,uvulofaringopalatoplastiUPPP,lateral farengoplasti yer almaktadır ayrıca dil köküne radyofrekans eşliğinde küçültme ameliyatları ve yeni bir uygulama olan ROBOTİK CERRAHİYLE SMİLESubmukozal Minimal İnvaziv Lingual Eksizyon uygulamaları uyku apne sendromu olup cerrahiden fayda görmeyecek hastalara CPAP cihazı kullanımı önerilmektedir. HORLAMANIN SEBEBİ NEDİR? Ankara horlama tedavisi; Horlama ağızdan başlayarak akciğerlere kadar hava yolunda herhangi bir tıkanıklığa bağlı sorundur. En çok rastlanan sebep ise çocukluk çağında geniz eti ve bademcik büyümesi ,erişkinlerde ise burunda kemik eğriliği deviasyon ve burun eti konka büyümesidir. . Eğer alt solunum yolları dediğimiz akciğer ve göğüs kaynaklı bir sorun var ise göğüs hastalıkları tarafından hastanın takip edilmesi uygundur. HORLAMA CİDDİ BİR SORUN MU? Evet horlama ve ileriki aşamalarda uyku apnesi hem çocukluk çağında hem erişkin yaşlarda ciddi bir sorundur. Her şeyden önce horlama ve uyku apnesi demek nefes yollarında tıkanıklık nedeni ile kalp beyin ve akciğerlerin yeterli oksijen alamaması demektir. Dolayısı ile çocukluk çağlarında sık enfeksiyon, büyüme ve gelişme geriliği, dikkat dağınıklığı, hiper aktivite ye sebep olduğu gibi yaşamsal fonksiyonlara da olumsuz etki yapmaktadır. Erişkinlerde ise ilk başlarda gün boyu yorgunlukla yaşam kalitesini düşürmekle başlayıp yaş ilerledikçe yeterli oksijen alamamaya bağlı ani kalp krizi, beyin kanaması gibi yaşamsal risklere sebep olabilir. Horlama Tedavisi Nasıl? Ankara horlama tedavisi Ameliyatlı ve ameliyatsız olmak üzere iki çeşit horlama tedavisi vardır. Uzun yıllardır kullanılan geleneksel horlama ameliyatında ağız içindeki doku traş edilir veya gerdirilir. Ancak zamanla bu dokular tekrar sarktığında bu işlemlerin tekrarlanması gerekir. Lazer horlama tedavisinde yeni bir yöntem olan sarkık doku gerilir ve küçülür. İlk seanstan itibaren belirgin azalma. Birkaç seansta istenilen gerginliğe ulaşılır ve ağrısız, ameliyatsız ve dikişsiz bir horlama tedavisi sağlanır. Bu kadar risk taşıyan sorunun tedavisi ise bu riskleri göze almaya değmeyecek kadar kolaydır aslında. KBB muayenesi sonucunda burunda kemik eğriliği, konka büyümesi, geniz eti, bademcik büyümesi tespit edildiğinde bunların cerrahi yöntemle alınması, düzeltilmesi ve sonuçları son derece yüz güldürücüdür. Basit ,komplikasyon riski oldukça düşük olan tedavi şansı varken yaşamsal riskler almaya ve yaşam kalitenizi düşürmeye gerek var mı? SİZ YADA YAKINLARINIZDA HORLAMA SORUNU VAR İSE EN KISA ZAMANDA KBB UZMANINA MÜRACAAT EDİNİZ… Uzm. Dr. Esra BICIK KIRIKKANAT Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Özel Ankara Cerrahi Tıp Merkezi Uyku, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için vücudun dinlenmeye bırakıldığı süreçtir. Yeni güne yenilenmiş ve tazelenmiş şekilde başlayabilmek için de kaliteli bir uykuya ihtiyaç vardır. Fakat bazı kişiler uyku sırasında horlama ve uyku apnesi gibi problemler yaşayabiliyor. Bu uyku problemleri kişinin yaşam kalitesini bozarken, kişilerin sinirli bir ruh haline bürünmesine de neden olabiliyor. Lazer yöntemiyle ise artık uyku apnesi sorunu çözüme kavuşturulabiliyor. Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, “Sarkık küçük dil ve yumuşak damak gibi durumlarda kas dokusu lazer tekniği ile büzüştürülebiliyor. Böylece horlama ve uyku apnesi problemlerinden kurtulmak mümkün olabiliyor.” diyor. Horlama ve uyku apnesinden lazer tedavisiyle kurtulun Horlama ve uyku apnesi, üst solunum yolunu oluşturan burun, küçük dil, yumuşak damak ve dil kökü gibi yapılardaki gevşemelerden kaynaklanan bir uyku problemidir. Bu problemler, insanların yaşam kalitesini düşürebilmesine rağmen çoğu birey tarafından gelip geçici bir durum olarak görülebiliyor. Fakat önemli bir hastalık olarak kabul edilmesi gereken uyku-apne sendromu, tedavi edilmediğinde ciddi hastalıkları tetikleme riski taşıyabiliyor. Kişilerin uyku düzenini ve dolayısıyla tüm hayatını etkileyen bu sendromun lazer yöntemi ile önüne geçilebiliyor. Uyku apnesi belirtileri ve tedavisi İlk adım, hastalığı kabul etmek Horlama ve uyku apnesi tedavisinde ilk adım, bu problemin önemli bir hastalık olduğunu kabul etmektir. Çünkü kişi, uyku sırasında yaşadıklarını fark etmediği ve kendi horlamasından rahatsızlık duymadığı için doktora başvurmaya gerek görmeyebilir. Hekim desteğine ihtiyaç duyan hastalar ise, büyük çoğunlukla eşleri ya da arkadaşları tarafından tedaviye yönlendirilen kişilerden oluşuyor. Uyku-apne sendromu önemli hastalıkları tetikleyebilir Yetişkin bireylerin ortalama yüzde 30’u uyku sırasında horlama sorunu yaşabiliyor. Ancak her horlamanın, uyku apnesini işaret ettiği söylenemez. Horlama eşliğindeki uykularda nefes durmaları yaşanıyor ve kişi 10 saniyeyi aşkın bir süre soluksuz kalıyorsa, uyku apnesinden şüphelenilebilir. Büyük dikkat gerektiren uyku-apne sendromu, uyuma düzenini bozması nedeniyle kalp büyümesi, yüksek tansiyon ve erken demans hastalıklarına zemin hazırlayabiliyor. Günümüzde lazer tedavisi çok popüler Uykuda geniz, küçük dil ve yumuşak damağın oluşturduğu dokular, nefes alıp verme sırasında gevşeyebiliyor veya üst üste binebiliyor. Bu durum da dokuların, titreşim yaşamasına, titreşimin de horlamaya dönüşmesine neden olabiliyor. Ayrıca, geniz etleri horlamayı, bir sonraki aşamada da uyku apnesini tetikleyebiliyor. Uyku- apne sendromunun tedavisinde ise, bugüne kadar cerrahi operasyonlara başvurulmaktaydı. Fakat tamamen güvenli ve ağrısız bir yöntem olan lazer uygulaması artık çok daha popüler durumda. Sarkık küçük dil ve yumuşak damak gibi durumlarda kas dokusu lazer tekniği ile büzüştürülebiliyor. Böylece horlama ve uyku apnesi problemlerinden kurtulmak mümkün olabiliyor. Çalışmalar şimdiye dek hayvanlar üzerinde denenirken, günümüzde ise insanların tedavisinde kullanılıyor. Bu lazer tedavisi sayesinde ise yüzde 60 oranında bir iyileşme sağlanabiliyor. Ancak lazerin, hamilelerde uygulanması önerilmiyor. Lazer tedavisinde ağrı ya da rahatsızlık hissi yok Lazer uygulamasına geçilmeden önce geniz bölgesi, anestezik bir sprey ile uyuşturuluyor. Ardından sorun olduğu düşünülen küçük dil, damak veya çevre dokulara lazer uygulanıyor. 10 ila 15 dakika arasında süren işlem sırasında, herhangi bir ağrı ya da rahatsızlık hissedilmiyor. Horlama veya apne sorununda en erken 2 gün, en geç 1 ay içerisinde büyük oranda azalma görülüyor. Kişi sağlıklı bir uyku düzenine kavuşuyor. Çok az sayıda hasta grubunda ise 2. ve 3. seanslara gerek duyulabiliyor.

uyku apnesi lazer tedavisi ankara