MorsAlfabesi Çeviricisi. Mors alfabesinden Türkçe'ye çeviri için veya Türkçe'den mors alfabesi çevirisi için geliştirilmiş sayfamıza hoş geldiniz. Mors alfabesi çeviricisinde a'dan z'ye, 0'dan 9'a tüm karakterler, noktalama işaretlerindense sadece ". , ?" mevcut. Mors alfabesi çevirmek için yaptığımız servisimizde Kazakçaile yakın özellikler gösteren Kırgızca, Göktürk alfabesi, Kırgız isim: Arap alfabesi [3] Başka alfabeyle yazma: GöktürkAlfabesiyle Kil Hamurlarına İsim Yazma. 6. sınıf öğrencilerimiz Sosyal Bilgiler dersinde ''Orta Asya'da kurulan Türk Devletleri'' konusu kapsamında Türklerin ilk alfabesi Göktürk alfabesiyle kil hamurlarına isimlerini yazarak eğlenceli bir etkinlik gerçekleştirdiler. Bunlardanbir kaçını sırasına göre örnek verelim: 5 f Göktürk alfabesi Uygur alfabesi Arap alfabesi Latin alfabesi Kiril alfabesi Yukarıda Türklerin kullanmış olduğu alfabeleri ele aldık ve en öne çıkan alfabeleri listeledik. Şimdi ise Türkler ’in kullanmış olduğu alfabeleri sırasına göre ele alalım. 2.2. Göktürkyazıtları, Türklerin icadı olduğu sanılan Orhun alfabesi ile yazılmıştır. Yazıtlarda bu alfabenin en gelişmiş biçimi görülüyor. 6 yy. ait bulunan, Yenisey Kırgızları’nın mezar taşlarında ise, bu alfabenin daha ilkel şekillerine rastlanmıştır. uColp. Oluşturulma Tarihi Eylül 28, 2020 0255Tarih boyunca pek çok medeniyetten etkilenen kültürümüz, dil alanında da etkilenmeler yaşamıştır. Bulunduğu coğrafyaya göre alfabe kullanımında zaman içerisinde değişimler yaşanmıştır. Türklerin ilk kullandığı alfabe olarak bilinen Göktürk Alfabesi de günümüzdeki alfabeden oldukça farklı olsa da köken olarak benzer. Peki, Göktürk Alfabesi nedir? Kaç harflidir ve nasıl yazılır? Özellikleri nelerdir? Bu alfabe ile yazılar eserler hangileridir? İşte tarafından kullanılan Göktürk alfabesi sonrasında Hunlar, Kırgızlar ve Uygular tarafından da kullanılmıştır. Ayrıca Avrupa’ya göç eden Türkler tarafından da kullanıldığı biliniyor. 16. Yüzyılda Macaristan’da yer alan Sekeller adlı bir grup tarafından kullanıldığı da kayıtlarda yer alıyor. Göktürk Alfabesi Nedir? Köktürk alfabesi olarak ta bilinen Göktürk alfabesinin kökeni hakkında araştırmalar yapılıyor. Bu alfabenin oluşumunda önemli olan resimler kullanıldığı düşünülüyor. Türklerin kullandığı ilkyazı sistemi olması itibari ile de kültürümüz açısından önemlidir. Bu alfabe ile yazılan ilk yazıtlar Yenisey Nehri boyunca bulunmuştur. 1889 yılında ise Orhun yazıtları adı verilen iki büyük yazıt daha bulunur. Diğer yazıtlardan farklı olarak arka yüzlerinde Çince metinler yer alıyor. 1893 yılında Danimarkalı bir Türkolog tarafından çözülen bu yazıtların Bilge Kağan ve Kültigin tarafından dikildiği düşünülüyor. Bu yazıtlardaki alfabenin eski Türkçenin bir lehçesi olarka kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır. Göktürk Alfabesi Kaç Harf ve Nasıl Yazılır? Türk kağanlıkları tarafından kullanılan bu alfabede 4 ü sesli olmak üzere toplam 38 harf bulunuyor. Alfabede yer alan damgalar sesleri temsil eder. Alfabede “a-e”, “i-ı”, “o-u”, “ö-ü” sesleri de birbirinden ayılmadan kullanılmaktadır. Bu alfabe ile yazı yazılırken sağdan sola ya da yukardan aşağıya doğru bitiştirilme yapılmadan yazım yapılır. Sözcük ayrımı için iki nokta kullanılmaktadır. Göktürk Alfabesi Özellikleri Toplamda 38 harf bulunan Göktürk Alfabesinin kullanıldığı Orhun harfleri Yenisey yazı sisteminde 150’den fazla işaret bulunuyor. Elenen işaretler Orhun alfabesinde 38’e düşer. 4’ünlü olan harflerin 34’ü ünsüz harflerden oluşur. Alfabe içerisinde bu kadar sessiz harf bulunmasının ana nedeni bazı harflerin iki işaret ile gösterilmesidir. Alfabenin diğer özellikleri şöyledir * Yanındaki sesli harfin ince ya da kalın oluşuna göre “y, t, s, r, n, l, ğ, g, d, b” seslerini veren ikişer harf vardır. * Çift seslerde çift ünsüz işaretleri bulunur. Bunlar “yn, nç, ok, ık” gibi kullanılabilir. * Sesli harfler ayrılmadan kullanılır. Ünlü uyumunun gerektirdiği gibi yazılır ve okunur. * Latin harflerinde olduğu gibi bitişmeyen Göktürk harfleri ayrı olarak kullanılır. * Sözcükler arasına üst üste iki nokta konularak ayrılır. Başka bir noktalama işareti bulunmaz. * Yazı genel olarak sağdan dola kullanılır. * Sesli harfler çok kullanılmaz. Sesli harfler var ise ilk hecede yer alır. Sonrasındaki sesliler aynı olduğunda kullanılmaz. Sadece son harf sesli ise yazılır. * Sessiz harflerde karışıklık ya da karıştırma olmaz. İnce ve kalın sessiz harfler birbiri yerine kullanılabilir. Örneğin s harfi i içinde kullanılabiliyor. Göktürk Alfabesi İle Yazılan Eserler Göktürk alfabesi ile yazılan eserler Uygur ve Göktürk dönemini kapsar. Kitabeler genel olarak mezar taşlarından oluşur. Uygur Türklerinden kalan eserler ise daha çok Mani ve Buda dinlerine aittir. Yazıtlara bengü taşları da deniliyor. Devletin ileti gelenleri ve kağanların ölümünden sonra anıt yaptırmak adına bu taşlar dikilmiştir. Göktürk dönemindeki yazıtlar * Göktürk yazıtları * Tonyukuk anıtı * Kültigin Anıtı * Bilge Kağan Anıtı Uygur Döneminde yazılan yazıtlarda kitap basma tekniğinin kullanıldığı bilinmektedir. Dönemden kalma pek çok hikaye bulunur. Kökünç adlı tiyatro örneği de bu eserler arasında yer alıyor. Temelde Göktürk dönemindeki eserlerde olan heyecan ve milli şuur bu dönemdeki yazıtlarda çok fazla görülmez. Yazıtlar genel olarak mezar taşı şeklindedir. KÖKTÜRK YAZITLARI ORHUN ABİDELERİ *Göktürklerin ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden 8. Yüzyıl kalma yazılı dikilitaşlardır. *Göktürkler çağında “Bengütaş edebiyatı” diye adlandırılan edebiyatla, Türklerin ilk yazılı edebî metinleri ortaya konmuştur. *Bengütaş; ebedî, sonsuz taş demektir. *Kağanların ve devletin ileri gelenlerinin ölümünden sonra, onlar adına bir anıt yaptırmak, Göktürklerde bir gelenek hâlini almıştır. *Göktürk Yazıtları, bir hakanın, halkına hesap vermesi, halkın devlete, millete karşı görevlerinin hatırlatılması, düşmanın entrikalarına nasıl karşılık verileceğinden söz edilmesi ve Türklerin yüksek ahlak ve seciyesinin anlatılması açısından önemlidir. *Diktirilen taşlar üzerine kağanlar istediklerini yazmış, bütün milletin ona göre davranmasını istemişlerdir. Bu sözlerin taşlar üzerinde ebedî olarak kalacağını ve Türk milletinin sonsuza kadar bunlardan ders alacağını düşündükleri için diktirdikleri taşlara "bengütaş" adını vermişlerdir. *Göktürklerden sonra Uygurlar bu geleneği devam ettirmişlerdir. *Göktürkler çağına ait olan Orhun Anıtları içinde önemli olanlar şunlardır Tonyukuk Anıtı, Kül Tigin Anıtı, Bilge Kağan Anıtı *Anıtların olduğu yerde yalnızca dikilitaşlar değil, yüzlerce heykel, balbal, şehir harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur. Köktürk Yazıtlarının Genel Özellikleri *Türklerin ilk yazılı eseridir. *Doğu Göktürklerin tarihine ışık tutar. *Yazıtlar, Türklerin ilk ulusal alfabesi olan Göktürk alfabesi ile yazılmıştır. *Söylev Hitabet türünde yazılmıştır. *Türk hitabet sanatının erişilmez bir şaheseridir. *Tarih, anı ve söylev türlerinin ilk örneği sayılabilir. *Oldukça gelişmiş, işlenmiş ve yalın bir dil kullanılmıştır. *Türk dilinin gelişmişlik düzeyine ilişkin etraflı bilgiler edinilebilir. *Hem dinî hem de din dışı konular işlenmiştir. *Tarih, coğrafya ve edebiyata kaynak olacak niteliktedir. *Türk tarihini, toplumun yaşam biçimini, dünyaya bakış tarzını ortaya koyar. *Kitabelerde idarecilerin ve sultanların halkı aydınlatması, yaptıklarının hesabını halka vermesi söz konusudur. *Göktürklerin bağımsızlıkları için Çinlilerle yaptıkları savaşlar ve bu savaşlar sonunda devleti yeniden nasıl kurdukları anlatılır. *“Türkçe”, “Türk” gibi dil ve millet isimleri ilk kez bu yazıtlarda yer almıştır. *Yazıtlarda Çince yazılar da mevcuttur. * yaşamış olan İlhanlı Devleti tarihçisi Cüveyni, “Tarih-i Cihangüşa” adlı eserinde Orhun Abideleri’nden bahsetmiştir. *Orhun Abideleri’ni ilk kez 1889 yılında Rus tarihçi Yardintsev bulmuştur. *1893 yılında Danimarkalı Thomsen 38 harfli alfabeyi çözerek yazıtları okumayı başarmıştır. *Abidelerin ilki 720 yılında Bilge Tonyukuk tarafından yazılmış ve dikilmiştir. *İkinci ve üçüncü abideler Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. Birisi 732 yılında Kültigin adına, diğeri ise 735 yılında Kültigin’in ağabeyi Bilge Kağan adına dikilmiştir. *1922’de tamamı okunarak yayınlanmıştır. *Türk edebiyatında R. Rahmeti Arat ve daha sonra Muharrem Ergin yazıtlarla ilgilenmiştir. *Orhun Yazıtları, Moğolistan'ın kuzeyinde, Baykal gölünün güneyinde, Orhun ırmağı vadisindeki Koşo Saydam gölü yakınlarındadır. *Bu yazıtlardan Kül Tigin ve Bilge Kağan Anıtları, Koçho Tsaydam bölgesindeki Orhun Irmağı civarında; Bilge Tonyukuk Anıtları ise, Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından yaklaşık 360 km uzakta, Tola Irmağı'nın yukarı yatağındaki Bayn Tsokto bölgesindedir. Tonyukuk Anıtı *Tam tarihi bilinmemekle beraber 720’li yıllarda yazıldığı sanılmaktadır. *Bu anıtı diktiren ve üzerindeki yazıları yazdıran Bilge Tonyukuk'tur. *Anıtta Türk milletinin Çin tutsaklığından kurtuluşu ve İlteriş Kağan zamanında Göktürklerin Oğuzlarla, Kırgızlarla ve Çinlilerle yaptığı savaşlar anlatılmakta; bütün bu olaylarda Bilge Tonyukukun rolü özellikle belirtilmektedir. *Bilge Tonyukuk, başvezirlik ve başkumandanlık yapmış olan büyük bir siyasetçidir. *Göktürk devletinin politikasına uzun zaman yön vermiş akıllı ve hikmet sahibi bir devlet adamıdır. *Bilge Tonyukuk, aynı zamanda edebiyatımızda hatıra türünün ilk temsilcisi ve ilk Türk tarihçisidir. *İki parça hâlindeki anıtında, içinde bulunduğu olayları sade ve sanatsız bir şekilde, halk diliyle anlatmıştır. *Olayları sözü uzatmadan, ana çizgileriyle vermiş; yeri geldikçe milletin ders alması için öğütlerde bulunmuştur. *Zaman zaman atasözlerine ve deyimlere başvurmuştur. *Tonyukuk anıtı dört cepheli iki dikilitaş halindedir. *Yazılar diğer taşlara göre daha silik durumdadır. Kültigin Anıtı *Kültigin Anıtı'nda 732 Göktürk tarihine ait olaylar, Bilge Kağan'ın ağzından aktarılmış, birlik ve bütünlük mesajı verilmiştir. *3,35 metre yükseklikte, kireçtaşından yapılmış ve dört cephelidir. *Yazıtın doğu yüzünde 40; güney ve kuzey yüzlerinde 13’er satır Göktürk harfli Türkçe metin vardır. *Batı yüzünde ise, devrin Tang İmparatoru’nun, Kültigin’in ölümü dolayısıyla gönderdiği Çince mesajına yer verilmiştir. *Batı yüzünde Çince yazılar dışında yazıta sonradan eklenmiş Göktürk harfli iki satır bulunmaktadır. *Yazıtın kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı yüzlerinde de Göktürk harfli Türkçe metinler mevcuttur. *Yazıtın doğu, kuzey ve güney yüzlerinin yazıcısı, Yolluğ Tigin; batı yüzünün yazıcısı ise, Tang İmparatoru Hiuan Tsong’ın yeğeni Çang Sengün’dür. *Kültigin yazıtının doğu yüzünde, bütün Türk boylarının ortak damgası olduğu sanılan dağ keçisi damgasına; doğuya ve batıya bakan “tepelik” kısımlarında ise, kurttan süt emen çocuk tasvirlerine yer verilmiştir. *Yazıt, geçen yaklaşık 1300 yıllık süreç içinde önemli ölçüde tahrip olmuştur. Bilge Kağan Anıtı *734 yılında ölen Bilge Kağan adına oğlu Tenri Kağan tarafından yaptırılan bu anıt 735 yılında dikilmiştir. *Anıtta Bilge Kağan'ın ağzından devletin nasıl büyüdüğü anlatılmış, Kültigin'in ölümünden sonraki olaylar ilave edilmiştir. Ayrıca kağanın konuşmasından başka yeğeni Yolluğ Tigin’in kayıtları da yer almaktadır. *Anıtın güneydoğu, güneybatı ve batı yüzlerinde de küçük metinler bulunmaktadır. *Yaklaşık metre yüksekliğinde olan yazıt, dört cephelidir. *Yazıtın doğu yüzünde 41, kuzey ve güney yüzlerinde 15′er satır Göktürk harfli Türkçe metin bulunmaktadır. *Batı yüzünde ise, Kültigin yazıtında olduğu gibi Çince bir metne yer verilmiştir. *Batı yüzünün tepelik kısmının ortalarına da Göktürk harfli Türkçe manzum metin yazılmıştır. *Yazıtın güneydoğu, güneybatı ve batı yüzlerinde de Göktürk harfli Türkçe küçük metinler bulunmaktadır. Göktürk Yazıtlarının Dil ve Yazı Özellikleri *Yazıtlarda kullanılan dil, yabancı etkilerden uzak, yalın bir dildir. *Yazıtlar, yer yer realist bir tarih dili, yer yer millî ve sosyal eleştiri cümleleri, yer yer kudretli bir hitabet dili ile yazılmıştır. *Yazıtlar Türkçenin ilk düzyazı örnekleridir. *Göktürk yazıtlarındaki düzyazı, o zamanki Türkçenin en yüksek anlatım özelliklerini taşır. *Şiir yüklü bir düzyazıdır bu. *Bugünkü düzyazıya örnek olacak bir cümle yapısı; duru, açık, yalın bir söyleyiş güzelliği; Türkçenin ancak Dede Korkut'ta bulduğumuz destansı söz kudreti vardır. *Modern Türkçemizin tüm kuralları, günümüzün birçok sözcüğü, doğal ve olgun bir söyleyişle, sanki bugünün yapıtlarıymış gibi karşımızdadır. *Göktürk yazısı sağdan sola, yukarıdan aşağıya doğru bitiştirilmeden yazılır. *Sözcükleri ayırmak için genellikle iki nokta konur. *Orhun abidelerinde yazılar yukarıdan aşağıya yazılmış ve sağdan sola doğru istiflenmiştir. *Orhun Âbidelerinin yazıldığı Göktürk alfabesi 38 harflidir. Bu alfabede 4 sesli, 9 birleşik, 25 de sessiz harf bulunmaktadır. *Göktürk alfabesi, Türkçenin tarih boyunca hiç değişmemiş bulunan büyük ünlü sesli uyumu dikkate alınarak düzenlenmiş bir alfabedir. Göktürkçe Alfabe ; Göktürkler, 500'lü yıllarda Avarlar'a bağlı olarak yaşayan ve bir kısmı Altaylar'ın güney kısmına göçen Türk topluluklarının birleşmesinden ortaya Harfli Yazıtlar Göktürk yazıtları içinde en çok bilinenler Köktürk bengü taşlarıdır. Bu taşlarının büyük çoğunluğu Orhun Irmağı civarındadır. Orhun Yazıtları dendiğinde akla Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtları gelir. Göktürkçe AlfabeOrhun Yazıtları'ndaki Göktürk Yazısı, 7. yüzyıldan sonra yazılı kaynaklarda gözlenmiştir. Yazı dillerinin Orhun Abideleri'ndeki olgunluğa ulaşabilmesi için uzun yıllar gerekir. Bu sebeple, Orhun yazısının milattan önceye kadar dayandığını söyleyebiliyoruz. Türklerin yazı dilini belgeleri ile takip edebildiğimiz 7. yüzyıldan sonra, Orhun yazısı 5-6 yüzyıl süresince Türklerin yaşadığı geniş coğrafyada kullanılagelmiştir. Ta ki Karahanlılar döneminde Uygur alfabesinin yaygınlaşmasıyla, Göktürk yazısı terk edilmiştir. Orhun Yazıtları, bin yıldan uzun süre bir şekilde korunarak günümüze ulaşsa da, keşfedilmesi 19. yüzyılın ortalarını bulmuştur. Harfler doğadaki nesnelerden hareketle geliştirilmiştir. Bu nedenle Göktürk alfabesinin, binlerce yıl önce yaşamış olan Türk'lerin oluşturdukları bir tür resim yazısının devamı olduğu düşünülmektedir. Harfler doğadaki veya insan tasavvurundaki nesnelere benzetilmektedir. Örneğin, O harfi, aşağı doğru bakan bir oku sembolize eder. Bu harfin alfabedeki karşılığı ok - uk şeklindedir. Alfabenin harfleri sert yüzeylere kazındığından, dikey ve yatay çizgilerden oluşur. Çivi yazısı özelliği gösteren yazı, taşlara kazınarak işlendiği halde estetik görünümünü korumuştur. Harfler keskin hatlara sahip olmakla birlikte tarihi süreç içerisinde kağıt üzerine aktarıldığında yumuşak hatlara kavuşmuştur. Göktürk yazısı sağdan sola doğru yazılır. Alfabede ki harf sayısı 38'dir. Harflerin 30'u ünsüz, 4'ü ünlü, 4'ü ise çift Alfabenin OkunuşuAlfabede 30 ünsüz bulunur. 20'si kalınlık - incelik durumuna göre değişir. Diğer 10 harfin 5'i bütün ünlülerle birlikte kullanılır. Kalan 5'i ise çift ünsüzü karşılayan harflerdir. Ünsüzlerin kalınlık - incelik uyumu, günümüz Türkçesinde ki büyük ünlü uyumu ile bağlantılıdır. Bir sözcüğün ilk hecesinde kalın bir ünlü kullanılmışsa o hecedeki ünsüzlerin kalın biçimi kullanılmalıdır. İlk hecedeki ünlü ince ise, hecedeki ünsüzleri de ince olmalıdır. Budun sözcüğü Göktürk yazısı ile NDuB biçiminde yazılır ve ilk hecesinde u ünlüsü vardır. Kalın ünlü olan U sesi ile aynı hecede bulunan b sesi de kalın olmalıdır. Tigin sözcüğü ngit şeklinde yazılır. Burada ise ilk hecede bir ince ünlü olan i ünlüsü kullanılıyor. Bu yüzden o hecedeki t ünsüzünün de ince biçimi kullanılmalıdır. Bir sözcüğün ilk hecesi içinde kalın ünlü a, ı, o, u yer alıyorsa, hecedeki ünsüz harf de kalın olur. Şayet ilk hecedeki ünlü inceyse e, i, ö, ü hecedeki ünsüz de ince olur. Bu kural sadece kalınlık - incelik uyumuna içinde yer alan 20 ünsüz için geçerlidir. Çünkü m harfinin kalın veya ince biçimi yoktur. Ünlülerle kullanılan ünsüzler harfler, içinde ç, m, p, ş, z seslerinin olduğu herhangi bir sözcüğün içinde yer alabilirler. Ressam anlamındaki bedizçi sözcüğünde ç sesini karşılayan ç harfi ve z sesini karşılayan z harfi, kendisinden önceki ve sonraki ünlünün kalın veya ince oluşundan bağımsız olarak içzdb şeklinde kullanılır. Günümüzde gümüş şeklinde kullanılan kümüş sözcüğünün şmük şeklindeki yazımında m sesini karşılayan m harfi ile ş sesini karşılayan ş harfi ünlülerin durumundan bağımsız olarak kullanılmaktadır. Bütün ünlülerle kullanılan ünsüzlerin ve Kalınlık - incelik uyumuna göre değişen ünsüzlerin dışında çift ünsüzden oluşan Ğ ny, U ld - lt, I nç, P nt ve ğ ng harfleri de vardır. Bunlar içinde bu çift ünsüzlerden bulunan sözcüklerde kullanılırlar. Erinç sözcüğünün sonundaki nç sesi I harfiyle karşılanarak Ir şeklinde yazılabilir. Aynı sözcüğü çnr şeklinde yazmayı düşünebiliriz; ancak nç sesi için n ve ç harfler yerine, tek bir I harfini kullanmak daha mantıklı olacaktır. Alfabede 4 ünlü vardır. Bugünkü Türkçede kullanılan 8 ünlü, Göktürk alfabesinde 4 harfle ifade edilir. A ve E harflerini e, I ve İ harflerini i, O ve U harflerini o, Ö ve Ü harflerini ise ü harfi gösterir. Başka bir harf ise kapalı e ė sesi için kullanılan E harfidir. Orhun Yazıtları'nda geçmemekle birlikte bu harf Yenisey Yazıtları'nda kullanılmıştır, bu yüzden Göktürk alfabesinde yer alır. Ünlülerin sayısı olmasına rağmen bu durum ünsüzlerin çokluğuyla telafi edilmiştir. a a, e ve ı ı, i harfleri sözcükler içindeki ünsüzlerin kalınlık - incelik durumlarına göre rahatlıkla ayırt edilebilir. Zira bu harflerin kullanıldığı sözcük, eğer kalın ünsüzlerle yazıldıysa, kalın ünlüyü; ince ünlülerle yazıldıysa, ince ünlüyü seçmemiz gerektiğini bize gösterir. Taşra sözcüğü aRşT biçiminde yazılır. Başta kalın bir ünsüz bulunuyor. Buradan kalın ünsüzden sonra gelecek ünlülerin kalın biçiminin kullanılacağını anlıyoruz. Sözcüğün sonunda yer alan e ünlüsü, a ve e seslerini karşılamaktadır. Burada sözcük kalın ünsüzlerden oluştuğundan, ünlünün a sesini karşıladığını bilim adamlarının Kül-Tigin ve Tonyukuk biçiminde okudukları isimleri, bazılarının Köl-Tigin ve Tunyukuk diye okuduklarını biliyoruz. a ile e harflerini birbirinden ayırmaya yarayan yapının, ü ile ö ya da u ile o harflerini birbirinden ayıramamasının sebebi, bu harfler arasındaki telaffuzu farkının hissedilmeyecek derecede az olmasıdır. Bu tür sözcükleri okurken, anlamlı olduğunu düşündüğünüz en doğru biçimiyle seslendirmek gerekir. Son Güncelleme 170357 Göktürkçe Alfabe ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. Orhun har fleri kullanılarak yazılan metinde harfl er bitismez, ayrı yazılır. Sözcükler, aralarına üst üste iki nokta koyulmak suretiyle birbirinden ayrı yazılır. Bunun dısında herhangi bir noktalama isareti yoktur. Yazı genellikle sagdan sola yazılır. Soldan saga yazıldıgı durumlarda har er de ters dönük olarak yazılır. Orhun yazısında seslilerin çogu kez yazılmadıgı görülür. Sesliler ilk hecede yazılır, sonrasında gelen sesliler de aynıysa digerleri yazılmaz. Son harf sesliyle bitiyorsa o sesli de yazılır. Ünlü uyumu vardır. Sözcük kalın ünlü ile baslamıssa kalın, ince ile baslamıssa ince ile sürer. Gelecek ince, kalacak kalın gibi. Dudak benzesmesi vardır. Örnegin sözcük "a" ünlüsü ile baslamıssa, "e" ünlüsü ile bitemez. Sözcükteki ünlülerin tümü "a" olabilecegi gibi eger baska bir ünlü gelmeliyse, bu kesinkes "ı" sesi olur. Genel kural; "a > ı", "e > i", "o > u", "ö > ü" seklindedir. "o" ile "ö" seslerinde durum biraz ayrıdır. "o > a" ile "ö > e" durumlarının oldugu sözcüklere denk gelinebilir. Nedeni, alınan eklerin "a/e" sesleri ile baslıyor olmasıdır. "o/ö" sesleri yalnızca ilk seslemde olur. Sonraki seslemlerde "u/ü" sesine dönüsür. Konusuruz o > u, öpücük ö > ü gibi. Iki ünlü yanyana ise ikisinin de adları okunur. Bir ünlü ile ünsüz yanyana geldiler ise hece olusur ve sözcükler de hecelenerek okunur. Türkler tarihleri boyunca pek çok farklı coğrafyaya göç ederek devletler kurmuşlardır. Ancak bu süreçte kullanmış oldukları alfabelerde bir takım değişiklikler meydana gelmiştir. Aynı zamanda günümüze dek 5 farklı alfabe kullanmışlardır. Bu alfabeler arasından yalnızca 2 tanesini kendileri oluşturmuş, diğer dilleri ise başka uygarlıkların etkisi altında kalarak kullanmışlardır. Tarihte tüm bu değişim süreçleri yaşanırken Göktürk alfabesinin Türklerin kullandıkları ilk alfabe olması Göktürk alfabesini özel kılmıştır. Göktürk alfabesi ile yazılmış günümüze dek ulaşan pek çok farklı yazıttan söz etmek mümkündür. Bu eserler taşlar üzerine yazılmıştır ve Türk tarihinin belgeleri niteliği taşımaktadır. GÖKTÜRK ALFABESİNİN ÖZELLİKLERİ Göktürk alfabesi hakkında bilim adamlarının farklı görüşleri bulunmaktadır. Özellikle bazı araştırmalar, Göktürk alfabesinin kökeninin farklı medeniyetler tarafından oluşturulduğunu göstermektedir. Göktürk alfabesinin Türklere has olduğu Danimarkalı bir dil bilimci W. Thomsen'ın araştırmaları sonucu ortaya koyulmuştur. Göktürk alfabesinde harfleri simgesi olan 2 harf bulunmaktadır. Sesli ve sessiz 2 gruba ayrılan Göktürk alfabesinde harflerin arasına boşluk bırakmak adına konulan noktalamanın, iki nokta üst üste işaretinin olduğu bilinmektedir. Bu noktalama işareti ile yazılar belirginlik kazanmıştır. Bununla birlikte Göktürk alfabesinde iki nokta üst üste noktalama işaretinin haricinde farklı bir noktalama işareti kullanılmamaktadır. Ünlü harflerin karakterleri sesli ya da sessiz iki ayrım içermemektedir. Ünlü harfler ince ve kalın şeklinde iki kısmı oluştururken, ünsüz harflerin kullanımında kalın ve ince şeklinde harflerde değişim meydana gelmektedir. GÖKTÜRK ALFABESİ KAÇ HARF? Göktürk alfabesi 38 harften oluşmaktadır. Bu alfabede "a-a" "i-ı", "o-u", "ö-ü" sesleri yukarıda bahsettiğimiz gibi birbirinden ayrılmamaktadır. Köktürk alfabesi olarak da bilinen Göktürk alfabesinin oluşumunda bazı önemli resimlerin kullanıldığı varsayımlarından söz etmek mümkündür. Göktürk alfabesi sağdan sola mı? Bu alfabe ile ilgili dikkat çeken sorulardan biridir. Göktürk alfabesi sağdan sola veya yukarıdan aşağıya doğru bitiştirilme yapılmadan yazılmaktadır. GÖKTÜRK ALFABESİ İLE YAZILAN ESERLER İlk Türk alfabesinden günümüze taşınan en önemli kalıntılar, Göktürk döneminde dikilen yazıtlardadır. Ancak değerlendirmeleri XIX. Yüzyılın sonlarına doğru mümkün olan bu yazıtların keşfi, Yenisey ırmağındaki yazıtlarla ile başlamıştır. 1889'lu yıllara gelindiğinde Orhon yazıtları olarak bilinen iki önemli ve büyük yazıtın keşfi mümkün olmuştur. Ortaya çıkarılan bu yazıtların arka yüzlerinde Çince metinler bulunmuştur. 1983 yılında Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen'ın bu yazıtları keşfetmesi üzerine, bu eserlerin Bilge Kağan ve Kültigin tarafından diktirilmiş olduğu kanısına varılmıştır. Ayrıca dilin eski Türkçe olduğu ve yazının Türklere has bir alfabe içerdiği de ortaya çıkarılmıştı. Kitabelerin büyük bir kısmı mezar taşlarından meydana gelirken bu yazıtlara bengü taşları adı da verilmektedir. Göktürk yazıtları eserleri; Göktürk yazıtları, Kültigin Anıtı, Tonyukuk anıtı ve Bilge Kağan anıtıdır. Bu eserlerde kullanılan düz yazı, Türkçenin en iyi ve en yüksek derece anlatım özelliğine sahiptir. Şiirsel bir anlatımla meydana getirilmiş ve cümle yapısı; yalın, açık ve destansı bir söyleşiye sahiptir. Göktürk yazıtlarında Türk toplumu ve Türk tarihi hakkında bilgiler mevcuttur. Söylev türünde olan bu yazıtlar konu ve dil açısından oldukça önemli bir yere sahiptir.

göktürk alfabesi ile isim yazma