1 Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı İmparatorluğunun Durumu Dünyanın sayılı devletlerinden olan Osmanlı İmparatorluğu, 18. Yüzyıldan itibaren bu üstünlüğünü kaybetmeye başladı Avrupa devletleri, Bilim ve teknolojiden yararlanıp askeri, ekonomik ve ticari alanlarda güç kazanırken Osmanlı İmparatorluğu bu yeniliklere yabancı kaldı. Fransızİhtilali ve Osmanlı İmparatorluğu. İhtilal başladığında Osmanlı devleti bu durumu Fransa’nın iç sorunu olarak değerlendirdi. Çünkü kendisi bir İslam devletiydi, Avrupa’daki gibi eşitsizliğe dayanan siyasi ve sosyal yapıya sahip değildi.Aynı zamanda Fransa ile 1 Dünya Savaşı başlamadan önce İtalya İttifak devletlerinin yanındayken, savaş başlamadan önce İtilaf devletlerinin yanına geçmiştir. İtalya’nın Taraf Değiştirmesinin Sebepleri 1) Trablusgarp Savaşında İngiltere’den yardım alması 2) Anadolu topraklarından Ege ve Akdeniz Bölgelerinin İtalya’ya vaat edilmesi. BİRİNCİDÜNYA SAVAŞININ GENEL SONUÇLARI. a) İmparatorluklar yıkıldı (Osmanlı,Avusturya-Macaristan,Rusya) yerine yeni devletler kuruldu. (Türkiye,Macaristan,Avusturya,Litvanya,Polonya gibi) b) Milliyetçilik güç kazandı;milli devletlerin sayısı arttı. c) YKSTYT Tüm tarih kronolojisi. Osmanlı’da halkın ilk defa yönetime katılması,1.Meşrutiyet. Osmanlı’da Parlamenter sisteme ilk defa geçilmesi.1. Meşrutiyet. Osmanlıda rejime karsı çıkan ilk isyan, 31 Mart isyanı-1909. Ordunun ilk defa yenilikleri koruduğu olay, 31 Moderndünyanın muharriklerinden birisi de, hiç kuşkusuz Kilise’dir. Skolâstik Felsefe önce beşâret ve merhamet, sonra ümitsizlik ve nefret uyandıracağı Greko-lâtin kitlesi için iyi bir tecrübe olacaktır. Birinci Dönüşüm: Avrupa’nın “Batı”laşması. Bazı tarihçiler insanlık tarihini 2 döneme ayırma od20z. Oluşturulma Tarihi Kasım 27, 2020 11121914-1918 yılları arasına yapılan 1. Dünya Savaşı, İtilaf ve İttifak devletlerinin hammadde ve sömürge arayışı başta olmak üzere birçok nedenle katıldığı bir savaştır. Osmanlı Devleti savaşın başlangıcında her ne kadar tarafsızlığını ilan etse de savaşa girmeye zorlanmış ve savaşa dâhil Dünya Savaşı hem Türk tarihi hem de dünya tarihi açısından en önemli savaşlardan birisidir. Özellikle, büyük bir alana yayılmış bir savaş olup birçok savaş cephesinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çok sayıda ülkenin savaşa karışmasının ardından dört yıl boyunca devam eden savaşta hem sivil hem de asker birçok insan hayatını Dünya Savaşı TarihiBirinci Dünya Savaşı'nın başlama tarihi 1914 yılıdır. 28 Temmuz 1914 yılından itibaren başlayan bu büyük savaş 1918 yılında noktalanmıştır. İsminden de anlaşılacağı gibi dünya tarihine yön veren bu savaşta birçok ülke yer almıştır. 4 yıl boyunca süren 1. Dünya Savaşı bu zaman dilimi içerisinde birçok ülkenin yaşayış ve yönetiliş biçimini yılları arasında savaşa katılmış olan devletler hem maddi hem de manevi olarak oldukça büyük sıkıntılar yaşamıştır. Tabi savaşa katılan büyük devletler çıkarları doğrultusunda birçok anlaşma yaparak savaşın zararlarını en aza indirmeye Dünya Savaşı Tarafları ve CephelerBirinci Dünya Savaşı’nda taraflar İttifak Devletleri ve İtilaf Devletleri olarak ikiye ayrılmıştır. Osmanlı Devleti bu büyük dünya savaşında ittifak devletleri tarafında yer almıştır. İttifak devletleri; Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu, Bulgaristan ve İtalya’dır. İlk başta İttifak devletleri içerisinde yer alan İtalya, daha sonra tarafsız olacağını dile getirmesine rağmen 1915 yılında İtilaf devletleri yanında savaşa dâhil olmuştur. İtalya'nın bu tutumu sonrasında Birinci Dünya Savaşı'nın seyri bir taraf olan İtilaf Devletleri ise daha kalabalık bir ülkeler topluluğudur. İtilaf Devletleri arasında yer alan devletler ise şunlardır; İngiltere, Rusya, Fransa, Belçika, Sırbistan, İtalya, Romanya, Portekiz, Japonya, Brezilya, Yunanistan, ABD. Birinci Dünya Savaşı başladığında tarafsız olan ABD 1917 yılına gelindiğinde savaşa dâhil olmuştur. İtilaf devletleri yanında savaşa dâhil olan ABD, savaşın tüm seyrini değiştirmesinin yanı sıra sonunun da hızlanmasına neden Cephesi olarak adlandırılan cepheler arasında Kafkas Cephesi ve Kanal Cephesi yer almaktadır. Savunma Cephesi olarak adlandırılan cepheler ise Irak Cephesi, Hicaz ve Yemen Cephesi, Suriye ve Filistin Cephesi ve Çanakkale Cephesi olarak bilinmektedir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin müttefiklerine yardım etmek amacıyla açmış olduğu cepheler de bulunmaktadır. Bu cepheler ise Makedonya Cephesi, Galiçya Cephesi ve Romanya Cephesi' Dünya Savaşı'nın NedenleriBirinci Dünya Savaşı'nın en önemli nedeni Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik düşüncesidir. Diğer nedenleri ise devletlerin bağımsızlık isteklerinin artması, hammadde ve sömürge arayışı ve devletler arasındaki silahlanma yarışının neden olan özel sebepler ise;Fransa'nın ve Almanya arasındaki Alsace- Loren bölgesinin paylaşılamaması ilk sırada gelmektedir. Diğer neden ise devletlerarasındaki sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanmasıdır. İngiltere, Fransa, Almanya, Sırbistan ve İtalya bu yarışa giren görünürdeki sebebi ise;Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtının Saraybosna'yı ziyareti sırasında genç bir Sırplı tarafından Dünya Savaşı'nın SonuçlarıBirinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa ve Asya'da yer alan devletlerin tüm dengeleri bozulmuş oldu. Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan imparatorluğu ve Rusya parçalanmaya başladı. Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan adında yeni devletler kuruldu. Birçok yeni siyasal rejimler ortaya çıktı. Yenilen devletler çok ağır antlaşmalar imzalamak zorunda bırakıldı. Bu sonuçlardan dolayı ilerde yaşanacak olan İkinci Dünya Savaşı’na zemin hazırlanmış Dünya Savaşı’nda yenilen devletlerin imzalamış oldukları ağır antlaşmalar ise aşağıdaki şekildedir Almanya Versay Antlaşması Avusturya St. Germain Antlaşması Macaristan Riyanon Antlaşması Bulgaristan Nöyyi Antlaşması Osmanlı devleti ise maddeleri çok ağır olan Sevr Antlaşması’nı imzalamak zorunda bırakılmıştır. The requested URL /tarih/1-dunya-savasinin-nedenleri-nelerdir-1-d was not found on this server. Additionally, a 404 Not Found error was encountered while trying to use an ErrorDocument to handle the request. Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir. Alıntı Misafir adlı kullanıcıdan alıntı savaşından önce ortadoğunun siyasi ve sosyal durumu, siyasi haritası ve o süreçteki gelişmeleri Alıntı Misafir adlı kullanıcıdan alıntı 1. Dünya Savaşı'ndan önce Ortadoğu'nun siyasi durumu hakkında bilgi verir misiniz? Alıntı Misafir adlı kullanıcıdan alıntı ? I. Dünya Savaşı veya Birinci Cihan Harbi, 28 Temmuz 1914 tarihinde Avrupa'da başlamış ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin katılması ve diğer kıtalardaki sömürgelere de yayılması nedeniyle "Dünya Savaşı" olarak adlandırılmıştır. Dört yıldan uzun süren savaş, 1918 yılında sona ermiştir. Birinci Dünya Savaşı, Avrupa'da dört merkezi devlete karşı, Avrupa ve diğer kıtalarda bulunan yirmi beş devletin bulunduğu, o tarihe kadar görülmemiş ilk dünya savaşıdır. I. Dünya Savaşı Avrupa'da İttifak Devletleri, Bağlaşık Devletler veya Merkezi Devletler diye adlandırılan Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti ve Bulgaristan ile İtilaf Devletleri diye adlandırılan Britanya İmparatorluğu, Fransa ve Rusya önderliğindeki Sırbistan, Karadağ ve Belçika devletleri arasında gerçekleşmiştir. Savaşa sonradan İtilaf Devletleri tarafında İtalya, ABD, Japonya, Yunanistan, Portekiz ve Romanya da katılmıştır. Konunun tamanı için >> tıklayınız Son düzenleyen _KleopatrA_; 13 Şubat 2010 2330 Sebep açık linkler kapatılmıştır. The requested URL /tarih/1-dunya-savasinin-sonuclari-nelerdir-1-dunya-savasini-bitiren-olay-ne was not found on this server. Additionally, a 404 Not Found error was encountered while trying to use an ErrorDocument to handle the request. Euronews • Son güncelleme 20/06/2014 2014 yılı, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasının 100. yıldönümü olması açısından önem taşıyor. Bu sebeple bu haftaki Reporter’da savaşın hikayesini ve günümüze kadar uzanan anıları ele alıyoruz. 28 Haziran 1914’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu prensi Ferdinand ve eşinin, Sırp milliyetçi Gavrilo Princip tarafından öldürülmesi 1. Dünya Savaşı’nı ateşleyen kıvılcım olmuştu. Kraliyet ailesinin 2 üyesinin tabutları Saraybosna’dan İtalya’nın Trieste şehrine getirildi. Buradan da trenle Viyana’ya götürülerek orada defnedildi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Saraybosna’da, savaşa girmesi işte bu olayla başlamış oldu. Öte yandan Fransa’da özellikle 1870 yılından sonra genel refah artmış, bilim ve teknolojide ciddi gelişmeler yaşanmıştı. Altın Çağ’ denilen bu dönem 1914’te savaşın patlak vermesiyle sona ermiş oldu. Trieste, savaşın ilk başladığı şehirlerden birisi oldu. Duino Şatosu’nun etrafı siperlerle çevrildi. Dünyanın en ileri kıtası o ana kadar yaşanmamış büyüklükte bir acıya şahit olacaktı. Milyonlarca asker her günü korku dolu tam 53 ay geçirdi. İtalyan gazeteci ve yazar Paolo Rumiz, yakın zamanda 1. Dünya Savaşı’nın yaşandığı sınırlarda bir yolculuk gerçekleştirdi. Yazarın hala kalbini derinden yaralayan bir üzüntüsü var. Ona göre 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da birlik oluşturulabilseydi, böylesine büyük bir felaket tekrar yaşanmazdı “Yaptığım seyahat beni aşırı Avrupalı haline getirdi. Fakat kendimi daha fazla Avrupalı hissetmekle birlikte diğer yandan üzüldüğüm noktalar da var. Örneğin Ukrayna’da şu an meydana gelen devrim Avrupa’nın kaderi gibi ve bu devrimin kökleri aslında 1914 yılında temelleri atılan istikrarsızlığa dayanıyor. 2. Dünya Savaşı’nın üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen bence hala kırılgan bir barış ortamına sahibiz. Sadece sermayeye yatırım yapıyoruz. Ekonomik ve kültürel yönden zengin durumdayız ama bazıları fakirleri ezerek zengin oluyor. Brüksel’de iken şunu fark ettim ki savaş hakkında konuşmak oldukça zor. Belli ki bu savaşın bir şekilde parçası olmuş ve şu an Avrupa Birliği’ne üye veya aday ülkeleri incitmek istemiyorlar. Sınırları olmayan bir birlik kuracağız diye 1914 olaylarını gündeme getirmekten kaçınmak son derece yanlış bence. Geçmişte çok üzücü olaylar yaşamış olabiliriz. Ama bunları da güçlü bir şekilde anmalı ve ölülerimize ağıtlar yakabilmeliyiz.” Savaşın 100. yılını anma etkinlikleri çerçevesinde Geleceğin Kökleri isimli sivil toplum örgütü gençlere dünya savaşını anlatmak’ adlı bir proje düzenliyor. Avrupa’nın farklı şehirlerinden gençler bu kapsamda buraya gelmiş. Projenin sorumlularından gazeteci Laura Capuzzo hedeflerini açıklarken, “1. Dünya Savaşı’ndan önce Trieste şehri birlikte yaşamanın, kabullenmenin ve farklı kültürlere saygının bir sembolüydü. Umarım bu tip değerleri eskiden olduğu gibi tekrar yaşatırız. Bugün bunları hatırlamak için bir araya geldik.”Dünya Savaşı’nı bizzat yaşamamış ama bu büyük trajediden hayli etkilenmiş insanları da anmak gerekiyor. Ellili yıllarda Budapeşte’ye kaçmak zorunda kalan İtalyan kökenli Macar yazar Giorgio Pressburger, “Büyükbabam Macar bir asker olarak İtalya’da savaştı. Çatışma sonunda yaralanan bir böbreği alınmak zorunda kaldı. Savaştan sonra diğer böbreği de işlemez hale gelince Budapeşte’de bir hastaneye yatırıldı. Acılara daha fazla dayanamadı ve intihar etti. Şunu söylemeliyim ki büyükbabamın intiharı çocuklarım için de çok büyük bir trajedi.” ifadeleriyle savaşın ne tür yıkımlara yol açtığını somut bir şekilde gözler önüne Dağları’nın eteklerinde bulunan Kobarid Müzesi’nde sınırda yaşanan çatışmaları anlatan birçok hatıra bulunuyor; 500 civarında fotoğraf, yüzlerce malzeme ve haritalar… Ayrıca Ernest Hemingway ve Erwin Rommel gibi birçok ünlü ismin maceralarını da burada görebiliyorsunuz. Müze sorumlusu Željko Cimprič müze hakkında bilgi verirken, “Bu müzeyi kurarken kesinlikle şu taraf iyiyidi veya diğer taraf kötüydü şeklinde ifadeler kullanmamaya karar verdik. Bütün uluslara eşit yaklaşıyoruz. Bizim için önemli olan şey kimin iyi veya kötü olduğu değil, savaşın gerçek hikayesi. Bu müzede en çok üzerinde durduğumuz yerler aslında dağlar ve buralardaki savaş koşulları. Çoğu zaman doğal şartlar gerçek düşmandan daha tehlikeli olabiliyor. Buradaki doğa şartları çok çetin ve burada savaşan insanlar muhtemelen diğerlerinden çok farklı zorluklarla karşı karşıya geldi.”İnsanlık tarihinin yaşadığı son iki büyük dünya savaşı geride milyonlarca ölü, harabeye dönmüş kentler ve çökmüş ekonomiler bıraktı. Yüz yıl geçmesine rağmen yine de acılar unutulmadı. Benzer acıların tekar yaşanmaması adına özellikle genç nesillerin tarihini çok iyi bilmesi ve bu bilinçle hareket etmesi büyük önem taşıyor.

1 dünya savaşından önce avrupa devletlerinin genel durumu